Uykunun Bilinmeyen Yönleri Ve Uykunun Faydaları

Uykunun Bilinmeyen Yönleri Ve Uykunun Faydaları

Bir günün üçte birini uyuyarak geçiriyoruz. Bunun nedeni olarak genelde; okula veya işe gitmek, spor yapmak ve ders çalışmak gösterilir. Akşam olunca da yorulduğumuzdan dinlenmek için de uyunduğu düşünülür. Gerçek neden bu mu? Uykunun tek amacı dinlenmek mi yoksa biz uyurken vücudumuz başka işlemler mi yapmaktadır?

Dünya sağlık teşkilatının verilerine göre Türkiye’de ortalama insan yaşamı 76 yıldır ve bunun 27 yılını uyuyarak geçirmekteyiz. Yani Türk halkı olarak yaşantımızın üç te birini uyuyarak geçiriyoruz.

Uykuya Neden İhtiyaç Duyarız?

Neden uyuyor ya da diğer bir deyişle uykuya ihtiyaç duyuyoruz? Uykunun nedenleri arasında ilk aklımıza gelen gün boyu çalışıp yorulan beynimizi dinlendirmektir. O zaman beynimizi dinlendirmek için uyuyorsak uyurken beynin aktivitemizin çok düşük olması gereklidir. Bilinenin aksine nörobilim (sinirbilim) çalışmaları beynimizin gece boyunca çalışmaya devam ettiğini ve bazı anlarda da uyanık olduğumuzdan daha fazla çalıştığını ortaya koymuşlardır. İşin en ilginç tarafı da bu çalışmaların beynin sadece birkaç bölgesiyle sınırlı kalmadığıdır. Uyku sırasında beynimizde çok önemli işlevler gerçekleşmektedir. Dinlenmek bu işlevlerden sadece bir tanesidir.

Bazı genlerin sadece uyku sırasında aktif hale geldiği de bilinmektedir. Bu genler metabolizma ve yenilenme gibi işlevlerde rol oynamaktadır. Uyku sırasında daha az enerji harcadığımız söylenmesine rağmen yapılan çalışmalar uykuda normalden çok az enerji harcadığımızı ortaya koymuştur.

Uykunun bilim dünyasına göre en önemli faydasının ise; gün boyu elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi ve önemli olan bilgilerin uzun süreli hafızaya kaydedilmesi için uykuya ihtiyaç duymamız gösterilmektedir.

Bu konuda yapılan en son çalışmalarda uykunun karmaşık problemleri çözmeyi kolaylaştırdığını göstermektedir. Bir diğer deyişle uykumuzu almamız daha yaratıcı olmamızı sağlamaktadır. Uykumuzu yeterince alırsak beynimiz, gün boyu öğrendiğimiz bilgiler arasında ilişkiler kuruyor ve onları geçmişin değerlendirilmesinde kullandığı gibi geleceğin tahmini için de kullanıyor.

California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada uykunun öğrenilen şeyleri uzun süreli hafızaya aktarılmasını sağladığını bir deneyle ortaya koyuyor. Bu deneyde bir grup öğrencinin bilgisayar klavyesinde “4, 1, 3, 2” rakamlarına sırasıyla aralıksız basmaları isteniyor ve 30 saniye aralıklarla bunu 12 defa tekrarlıyorlar. Bazı öğrenciler 12 saat sonra bu işlemi tekrar ettiklerinde hızlarında bir değişim olmazken, bu öğrencilerden gece uyuyup ertesi sabah aynı işlemi yapanların %19 daha hızlı oldukları yapılan ölçümlerle ortaya koyulmuştur. Yapılan deneyden de anlaşıldığı gibi araya uyku girince yapılan işlem uzun süreli hafızaya aktarılmıştır. Eğer öğrendiklerimizi uzun süre hatırlamak istiyorsak sınav gecesi sabahlamaktan kaçınmak faydalı olacaktır diyebiliriz.

Uyku Eksikliği İnsanları Nasıl Etkiler?

Uykunun önemini daha iyi anlamamıza neden olan gerçeklerden biri de eksikliğinde insanların nasıl etkilendiğidir. Bu konuda yapılan çalışmalar uyku eksikliğinin hafıza ve muhakeme zayıflığına ve impalsiv davranmaya yani düşünmeden hareket etmeye neden olduğunu gösteriyor. Ayrıca uzun süreli uykusuzluk açlık hormonun salgılanmasına neden olduğundan kişinin obez olma ihtimalinin %50 artmasına neden olmaktadır. Çünkü ghrelin (açlık hormonu) beyne açlık sinyali göndererek kişiyi karbonhidrat alımına yönlendirmektedir.

Yeterince uyku uyumamanın stres, tip2 diyabet ve hipertansiyona neden olduğu hakkında bilimsel veriler vardır. Yakın bir zamanda yapılan bir araştırmada; düzenli uyku uyumayanların bağışıklık sisteminin düzenli uyku uyuyanlara göre %40 daha zayıf olduğunu ve daha sık grip vb hastalıklara yakalandıklarını ortaya koymuştur.

Buraya kadar anlatılanlardan uykunun; hafıza, öğrenmenin ve gelişimin yanı sıra bağışıklık sistemi içinde son derece önemli olduğunu görmekteyiz.

İyi bir Uyku çekmek için neler yapılmalıdır?

Uyku dalında araştırmalar yapan bilim insanlarının önerilerine göre;

1.       Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya özen göstermeli ve aynı zamanda bunu hafta sonları da yapmaya çalışmalıyız.

2.       Herhangi bir nedenle geç yatsak dahi normalde kalktığımız saatte kalkmaya çalışalım.

3.       Yatak odamızın uyku süresince karanlık olmasına dikkat etmeliyiz.

4.       Yatma saatinden yatma saatinden önce ışık düzeyini düşürelim.

5.       Yatak odamızı serin tutalım. Yapılan bilimsel çalışmalar en iyi uyku için yatak odası sıcaklığının 18,5 ℃ olduğunu göstermektedir. Yatak odasının serin olması beynimizi ve vücudumuzu uykuya hazırlamaktadır.

6.       Akşam saatlerinde kafein ve içki içeren içeceklerden uzak durulmalı. Hem kafein hem de alkol derin uykuya geçmeyi zorlaştırıyor. Bundan dolayı gece saatlerinde kafein ya da alkol tüketenler sabah kalktıklarında kendilerini yorgun hissetmektedirler.

7.       İyi bir uyku çekmek için uyanık olarak yatakta fazla zaman geçirmemeli. Eğer uykunuz kaçtıysa başka bir odaya geçip düşük ışıkta kitap okumak beynin uykuyla özdeşleşmesine yararlı olacaktır.

Sağlıklı bir yaşam için günde ortalama 8 saate ihtiyacımız vardır. Bu süre 10’lu yaşlarda 9 saate çıkmaktadır.

***Bilgi Paylaştıkça Çoğalır!

 

Photo by Jackman Chiu on Unsplash

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir