Hayatımızı felsefi yollarla anlamdırmanın, bizlere hikaye öğretileriyle anlatıldığı bir başucu kitabı önerisi yapmak istiyorum. Uğur Tokuş’un kaleme aldığı eser farklı felsefi öğretilerin bulunduğu bir eserdir. Kitapta genel olarak hümanizmi benimseyerek, felsefe öğretileriyle gerçek insani duygulara, olaylara felsefi görüşlerle yaklaşarak nasıl daha iyi olabiliriz sorularının cevaplarından bahsediyor. Kısaca kalemimin izin verdiği kadar bende sizlere kitabı anlatmak ve tanıtmak istiyorum. Okurken bizleri düşünmeye sevk eden, bazen sorularda cevapları bulduğumuz keyifli bir eserdir.
İlk hikaye örneğimizde ; Her Şeyin İki Yüzü Var hikayesi inceleniyor. Hikayede bir zamanlar bir çiftçi ve oğlu bir at satın alıyorlar. Bir gün at kaçıyor ve geri gelmiyor ve çiftçi ile oğlu bu duruma üzülüyorlar. Birkaç gün sonra at , yanında dişi bir atla çıkageldi bu kez çok seviniyorlar. Çiftçinin oğlu dişi atın binebilir olup olmadığını test etmek istiyor ve bacağı kırılıyor bu kez üzülüyorlar. Birkaç gün sonra ordu köye geliyor ve tüm genç erkekleri askere çağırdılar fakat oğlunun bacağı kırık olduğu için askere gidemiyor. Bu hikayenin öğretisi şudur ki; Hayatta her şeyin iki yüzü vardır. Zorluklarla karşılaştığımızda ilk tepkilerimiz üzüntü ve hayal kırıklığı olabilir. Ancak zaman içinde durumu farklı açıdan görebilir ve üzüntü olarak ele aldığımız olayları fırsata çevirebiliriz. Bu yaklaşım Stoacılık felsefesinin prensiplerinden birini yansıtmaktadır. Olaylar kendileri iyi veya kötü değillerdir , sadece düşüncelerimiz onları öyle yapar. Hayatımıza olan olayları farklı bakış açılarıyla görmek , daha mutlu ve başarılı olmanızı sağlayabilir. Stoacılar kişisel sorumluluk, öz-kontrol ve mantık üzerine odaklanarak ,iç huzuru ve mutluluğu bulmanın mümkün olduğuna inanırlar. Bir başka felsefi görüşte; Epikürcülük felsefesidir. Bu felsefi görüş türünde mutluluğun en yüksek değer olduğuna inanılır ve bu mutluluğun doğru yaşam tarzı benimsenerek elde edileceğine inanırlar. Konfüçyüs ,öğretilerinin yer aldığı eser de yine özdenetim ve saygı kavramları ile yaşamı iyileştirmenin üzerinde durulmuştur.
Benim kitapta en sevdiğim hikaye Kayıp Anahtar hikayesi idi. Hikayenin öğretisinde ; Hayatta her kapıyı açabilecek anahtarın toplanabilmesi ,hayatın çeşitli yönlerinde ilerleyebilme becerisini sağlar. Her kapı ,yeni bir deneyim ve öğrenme fırsatı sunar. Kitapta aynı zamanda Türk Felsefi Görüşleri ve Hikayeleştirilmiş örnekleri bölümü çok hoşuma gitti. Türk Felsefi düşüncelerinin kökleri, Türk İslam düşüncesi , Türk töresi, Yesevilik , Ahi Evran Felsefesi ve Mevlana Felsefesi kısaca açıklanmış ve her biri hikayeleştirilmiş örneklerle bizlere sunulmuştur. Kitapta yer alan hikayelerin her biri farklı felsefi görüş ve öğreti sunmaktadır. Bu kitabı okuyan her insan muhakkak kendinden bir şeyler bulacaklardır. Özellikle genç ve yetişkinler için başucu kitabı niteliği taşımaktadır. Kitap 94 sayfadır. Yalın bir anlatımla yazılmış kitapta, yarın yorumlamasıyla çok başarılı bir eser ortaya konulmuştur. Yazar kitabını şu sözlerle bitirmiştir. “Yaşam , ne kadar kısa süreli olursa olsun, anlamlıdır ; çünkü her anında , bir sonraki anın temelleri atılmaktadır.” Kitabı okurken bazı hikayeleri sindirebilmek için kendime düşünce araları verdim. Farklı görüşlerle aslında hayatımızın nasıl daha anlamlı ve başarılı olabileceğini gördüm. Bence herkesin şans vermesi gereken şifa kaynağı bir kitaptı.