İnsan Ne İstemez ki

Doğduğumuz
günden şimdiki yaşımıza kadar sürekli bir şeylerin peşinden koştuk durduk.
Çocukken “büyüklerin beni öpersen sana çikolatayı veririm” demesiyle başlayan
sahip olmak istediklerimiz için yaptıklarımız farklılık gösterse de amaç hep
bir şeyleri elde etmekti.
İnsan
yaşamı düşünüldüğünde; çok zengin bir ailemiz ya da makam mevki sahibi bir
babamız yoksa çoğu zaman hayatta sahip olduklarımızı basamakları çıkarak elde
ederek ilerleriz. Bazen çok zengin bir aile ya da makam mevki sahibi bir babada
olsa bizim ne istediğimiz ve isteklerimizin peşinden koşma gayreti çıkabileceğimiz
basamağı belirler.
Bir
psikolog olan Abraham Maslow, insan motiasyonu üzerine çalışmış ve insanların
belirli bir hiyerarşi içerisinde gruplaşmış ihtiyaçlarının varlığını
belirtmiştir. Bu ihtiyaçlar temel ihtiyaçlar ve üst düzey ihtiyaçlar olarak iki
gruba ayrılmıştır.
İnsan aklı yetmeye başladıktan hemen sonra temel ihtiyaçlarını gidermek için yıllar boyunca çabalar durur. Bunlar;
1) Fizyolojik
İhtiyaçlar: Su, yemek, ısınma, uyku gibi bedenin varlığını sürdürebilmek
için gerekli olan ihtiyaçlardır. İnsanın ilk düşündüğü şey fiziksel
ihtiyaçlarını karşılamak adına bir şeyler yapmaktır ve eğer bu modern dünyada
her gün az da olsa bu ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsa bir sonraki basamaktaki
ihtiyacına odaklanır.
2) Güvenlik
İhtiyacı: Barınma, kendini tehlikelerden koruma, kaygıdan uzak kendini
güvende hissetme ihtiyaçları güvenlik ihtiyaçlarıdır. İnsan az da olsa yiyeceği
bir dilim ekmeği kaygısız bir ortamda ve huzurlu bir yerde yemek ister. Başını
sokacağı kendini güvende hissedeceği bir evi olmalıdır.
3) Ait
Olma – Sevme – Sevilme İhtiyacı: Bir gruba ait olma hissi, sosyal statü
kazanma, insanlar tarafından kabul edilme, benimsenme, sevme, sevilme gibi
sosyal ihtiyaçlardır. Yemeği var, başını sokabileceği bir evi de varsa insanın,
artık sevebileceği ve onu sevebilecek birilerini aramaya başlar. Bir aileye
dahil olmak onlar tarafından onaylanmadır.
4) Saygı – Saygınlık İhtiyacı: Takdir edilme, tanınma, statü ve başarı kazanma, saygı görme gibi ihtiyaçlardan oluşmaktadır. Sosyal hayatında topluma kendini kanıtlamaya çalışır ki ona buna hava atmaya çalışması ya da özel olduğunu ispatlama isteği de bu ihtiyacın bir gereksinimidir.
Yukarıda
sayılan temel ihtiyaçlar; ilk basamaktan itibaren yaşamımız boyunca 4’üncü
basamağa kadar olanları hayatı boyunca elde etmeye ve sonrasında elinde tutmaya
çalışılır. Kimi insanın yaşamının sonlarında bu ihtiyaçlar tamamlanır, kimi
insanda ise kısa sürede elde ettikleri bu ihtiyaçlarının hep daha fazlasını
isteyerek kısır döngüye girerek hayatının sonuna kadar bunların daha fazlasını
elde etmeye çalışarak devam eder.
İnsan
temel ihtiyaçlarını karşıladığına kanaat getirdiğinde yeni arayışlara girer ve
bu arayış çok uzun bir yoldur ve yaşamının sonuna kadar devam eder. Bulduğunu
düşündüğü anda, araştıracak ve insanlığa değer katacak çok daha fazla şeyin
olduğunu fark eder. Çünkü artık
düşünmeye başlamıştır. Hayatı sorgular, olayları sorgular, doğruları arar ve
insanlığa faydalı olabilecek yeni bilinmeyenlere odaklanmıştır.
Üst düzey ihtiyaçlara odaklanmış insanların çok olduğu toplumlarda refah düzeyi yüksektir. Gelecek kaygısını daha az olan toplumlar düşünme eylemini daha fazla yaparlar ki bu da üst düzey ihtiyaçları ortaya çıkarır.
5) Bilme – Anlama İhtiyacı: Kendi içinde
olsun, toplumda olsun, çevrede olsun, olup biten olayları daha iyi bilme ve
anlama ihtiyacıdır.
6) Estetik İhtiyacı: Sanatı anlama, hayatından
zevk alma, bireyin kendi yaratıcılığını kullanma ihtiyacı estetik
ihtiyaçlardır.
7) Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı: Bireyin doğuştan getirdiği potansiyelleri tam olarak gerçekleştirebilmesi ve kullanabilmesidir.
*** Bilgi paylaştıkça çoğalır. Sevdiklerinizle paylaşmayı unutmayınız!
0 Yorum