Yaşlılığın en erken belirtilerinden bir tanesi de göz hastalıklarıdır. Yaşlılık ve göz birbirine çok yakındır çünkü her birey yaşlandıkça gözlerinde birtakım rahatsızlıklar görülür ve görme yetisi her geçen yaşta zayıflar. İleriki yaşlarda pek çok göz hastalığı görülebilir. En çok bilinen göz hastalıkları arasında katarakt, miyom, hipermetrop, kuru göz ve glokom görülebilir.
Yaş ilerledikçe düzenli olarak göz muayenelerinin gerçekleştirilmesi gerekir. Çünkü pek çok göz hastalığı başlangıçta belirti vermez ve sinsi bir şekilde ilerleyerek bir anda görme kaybına yol açar.
Yaşa Bağlı Olağan Göz Değişiklikleri
Yaşa bağlı olağan göz değişiklikleri arasında şunlar yer almaktadır;
- Pupilla küçülerek ışığa karşı olan tepkisi azalır. Bu durumda kişiler loş ışıkta görmekte zorlanırlar ve karanlık-aydınlık adaptasyonunu zor sağlarlar.
- Göz mercekliği esnekliğini kaybetmeye başlar. Bu durumda da yaşla beraber yakını görmekte sorun yaşanır. Bu durum presbiyobi hastalığına yol açar. Presbiyobi, 40 yaş üstü bireylerde yaşa bağlı oluşan yakını görememe sorunu olarak bilinir. Uzaktaki cismin yakına gelmesi ile beyne ulaşan uyarı değerlendirilerek göze iletilir. Göz yaşa bağlı olarak bu yeteneğini kaybetmeye dolayısı ile yakını görememe hastalığı nüksetmeye başlar.
- Saydam olan mercek sararmaya başlar. Bu durum da mercekte ışığı geçirgenliğinde azalmaya, ışık saçılmasında artışa, mavi ışığın mercek tarafından emilmesine sebep olur.
Aşağıda yaşlılıkta görülen göz hastalıkları konusunda karşımıza en çok çıkan belli başlı hastalıkların adını inceleyebilirsiniz.
Kuru Göz Hastalığı
Kuru göz, kısaltılmış olarak KKS, gözyaşı hacminin az olması ya da yetersiz kalması durumunda karşımıza çıkar. KKS, inflamasyondan kaynaklı gerçekleştiği düşünülür. Gözyaşı, hastalığın anahtar mekanizmaları arasında yer alır ve epitel hücre hasarında ciddi bir rol oynar. Kuru göz hastalığının başlıca nedenleri arasında yaşa bağlı hiposekresyondur. Yaşla birlikte artış gösteren duyusal ve motor refleks kaybıyla ortaya çıkan nörolojik lezyonlardır. Örneğin Parkinson hastalığı buna bir örnek olarak gösterilebilir.
Kuru göz hastalığı belirtileri arasında gözün sürekli kuruması, kumlama ve yanma hissidir. İplik gibi sekresyon, görmede bulanıklık ve kapaklarda kabuklanma sık görülen belirtileri arasındadır. KKS semptomları gözyaşı buharlanmasının arttığı ortamlarda (klima ve doğalgazın açık olduğu ortamlar vb.), uzun soluklu olarak göz kırpılmadığında ve uzun süreli okumalarda şiddetlenir.
Kuru göz hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak göz yaşartıcı, göz yaşı arttırıcı damlalar ile göz tabakasının daha büyük hasar almaması önlenir. Bu damlalar sayesinde hastalığın semptomlarında da hafifleme görülebilir. Bu tedavi sürecinde hastanın aktiviteleri de çok önemlidir. Uzun saatler boyu kitap okumak, bilgisayar ve telefona bakmak gibi aktivitelerden olabildiğince uzak durulmalıdır.
Katarakt ve Tedavisi
Lens yaşlandıkça, üzerine ağırlık binerken uyum kabiliyetinde de azalma meydana gelir. etrafında yeni kortikal lif tabakaları artış gösterdikçe lens çekirdeği sıkılaşarak sertleşir. Lens çekirdeklerinin kimyasal değişimi pigmentasyonu arttırarak lenste artan şekilde sarı ya da kahverengi lekelenmeler görülür. Bu durum da katarakt olarak adlandırılır. 60 yaş ve üstü hastalarda ileri yaşa bağlı olarak katarakt sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalanmış insanların çoğu katarakt ameliyatı ile sağlıklarına kavuşabilmektedirler. Katarakt Konusunda en doğru ve daha detaylı bilgi için Göz Hastalıkları Uzmanı Giray Ersöz’ün “Katarakt Nedir? Kataraktın Belirtileri ve Evreleri Nelerdir? Katarakt Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?” ve katarakt ameliyatı konusunda da “Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır?” yazılarına bakabilirsiniz.
Makula Dejenerasyonu
Makula dejenerasyonu, sarı nokta hastalığı olarak da bilinir ve yaşlılıkta sık görülen bir rahatsızlıktır. ABD’de her 50 kişiden 2 kişide bu hastalık görülmektedir. Merkezi görme kayıplarının en büyük nedeni de makula dejenerasyonu olarak bilinir. Bu hastalığın tanısı için pek çok farklı yöntem kullanılır. Bu yöntemlerden biri de amster testidir. Amster testinde siyah zemin üzerine beyaz çizgiler mevcuttur. Ortasında da nokta bulunan bir kağıttır. Bu hastalık konusunda en doğru ve detaylı bilgiyi Doç Dr. Giray Ersöz’ün “Sarı nokta Hastalığı (Makula Dejenerasyonu) Nedir Nasıl Tedavi Edilmektedir?” yazısında bulabilirsiniz.
Diyabetik Retinopati
Diyabetik retinopati, yaşlılıkta sık karşılaşılan bir hastalıktır. Diyabet süresine bağlı olmak üzere ortalama görülme sıklığı %40’tır. DR olarak da bilinen diyabetik retinopati, ödem ve iskemi ile beraber görülmektedir. Bu rahatsızlığın görülmesi durumunda tedavi biçiminde argon lazer fotokoagulasyon tercih edilmektedir. Diyabetik retinopati göz hastalığı konusunda detaylı ve en doğru bilgiyi Doç Dr. Giray Ersöz’ün “Diyabetik Retinopati” yazısında bulabilirsiniz.
Glokom
Glokom, göz içi basıncının optik sinir başı fonksiyonları olumsuz etkileyecek kadar uzun miktarda yüksek seyretmesi ile karakterize edilmiş bir hastalıktır. Bir nevi göz içi basıncın fazla olması da denilebilir. Glokom hastalığının konjenital ve akiz olmak üzere iki ana tipi vardır. Akiz glokom 40 yaş üstü bireylerde %2, 80 yaş üstü bireylerde de %10 oranında görülmektedir. Glokom semptomları arasında baş ağrısı, göz ağrısı ve ışık etrafında haleler görmek gibi unsurlar yer almaktadır. Glokom tedavisinde göz içi basıncı düşüren damlalar, lazer uygulamaları ve bunlara yanıt vermeyen hastalarda lazer tedavisi uygulanmaktadır.
Her türlü göz hastalığında erken teşhis önemlidir. Bu nedenle hiçbir şikayet olmasa bile yılda bir defa rutin göz muayenesine gitmek gerekir. Bununla birlikte en ufak bir belirtide, aksi görülen durumlarda vakit kaybetmeden uzman göz doktorlarından bilgi almak gerekir.
Göz hastalıklarından nasıl korunmamız gerektiği konusunda Doç. Dr. Giray Ersöz’ün Göz Sağlığı İçin Faydalı Besinler Nelerdir? adlı yazısında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.