Kırmızı Saçlı Kadın / Orhan Pamuk

Orhan Pamuk-Kırmızı Saçlı Kadın 
Kitap, ilk sayfasından itibaren sizde bir merak hissi oluşturarak, son sayfaya kadar o duyguyu barındıran bir kitaptı. Kitapta 1985-2015 yılı arasında dönemin sosya-kültürel özelliklerine dikkat çekilmiş ve betimlemeler karakterleri başarılı bir şekilde gözler önüne sererken , ruh tahlilleri tüm duyguları içimizden adeta süzgeçten geçirir gibi düşünmemize olanak sağlamış. Kitapta, baba-oğul ve oğul-baba ilişkileri konu edinirken, Doğu-Batı Kültürü de harmanlanarak ortaya çok başarılı bir eser çıkmış.  İlk aşk deneyimi tüm hayatımızı etkiler mi? Cem , lise çağında hayatın gerektirdiği şartlar nedeniyle kuyucu çırağı olarak çalışmaya başlıyor. İstanbul yakınlarındaki Öngören’de , sadece bir kere gördüğü bir kadına aşık oluyor. Kırmızı saçlı kadına... Kırmızı saçlı kadına aşkı bir takıntıya dönüşüyor ve sürekli onun oturduğu evin önünden geçiyor. 1986 senesi Kırmızı Saçlı Kadın bir gün onu içki içmeye davet ediyor. O günden sonra hayatı değişiyor. Babası gibi Sevdiği Mahmut Ustayı bile kıskanır hale geliyor. Mahmut Ustaya yaptığı bir hata yüzünden, kasabayı terk ediyor. Yıllar boyu Kırmızı Saçlı Kadını ve Mahmut Ustayı hiç unutmuyor.Cem , bu sırada üniversiteye gidiyor. Ayşe isminde uzaktan akrabası ile Nişanlanıyor ve evleniyorlar. İş kuruyor ve çokta başarılı oluyor. Yıllar sonra iş hayatındaki bir olay nedeniyle aldığı bir mektupta oğlu olduğunu öğreniyor. Sadece bir gün içinde yaşananların , tüm hayatını etkilediğini öğreniyor ve kasabaya dönüyor. Döndüğünde ise her şeyin çok değiştiğini görüyor. Kırmızı Saçlı Kadın ile tekrar karşılaşıyorlar. Olaylar bu kısımdan sonra çok daha beklenmedik bir şekilde ilerliyor. Herkesin okuması gereken harika bir kitaptı. Herkese tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.